16Şub
2014
17

Ay Salıncak: Dayım ve Spor

Yazan ve Okuyan: MasalAbla (İlknur Çelik)

 

Ay Salıncak: Dayım ve Spor

 

Dondurma

 

Dayım ve Spor

Ay salıncak
Salla salıncak
Furkan bana
Neler anlatacak

Hafta sonlarını çok seviyorum. Çünkü babam işe gitmiyor. Beraber kahvaltı yapıyoruz. Sonra güzel güzel sohbet ediyoruz. Sohbetimizde o gün içinde ne yapacağımızı konuşuyoruz. Bugün de yine her hafta sonu olduğu gibi beraberce kahvaltımızı yaptık sonra da anneannemlere gitmek için hazırlandık.
Yaşasıııınnn anneannemler…
Çok sevinmiştim. Çünkü dayım bana ” bir dahaki gelişinde hava güzel olursa seni parka götüreceğim” demişti. “Bugün hava çok güzel. Yaşasın park zamanı…” dedim içimden.
Arabamıza binip gittik. Trafik vardı yine. Dur kalk dur kalk.. Neyse ki sonunda ulaştık. Dayım kapıyı açtı. Hemen boynuna atladım. O da beni yukarı kaldırıp bir takla attırdı.
Hoşgeldin Furkan.
Hoşbulduk dayı.
Anneanneme de sarıldıktan sonra salona geçip oturduk. Anneannem bana okulda neler yaptığımı geçtiğimiz hafta neler öğrendiğimi sordu. Ben de anlattım. Anneannem de benim Selin öğretmenim gibi bir öğretmendir. Ama onun öğrencileri bizden daha büyük. Onlar hikayelerini kendileri okuyabiliyor.
Dayım sana söz vermiştim parka götüreceğim diye. Gidelim mi, diye sordu. Ben de “Eveeeetttt” dedim yüksek sesle.
Dayım, uzun boylu, güçlü kasları olan yakışıklı biridir. Ben de onun gibi güçlü kaslara sahip olmak istiyorum. O bu kadar güçlü olmayı et yemesine ve spor yapmasına bağlıyor. Ben de spor yapmayı çok seviyorum. En çok hangisini diye sorarsanız buna henüz karar vermedim. Ama insanı en güçlü yapanı seviyorum galiba.
Dayım ağırlık kaldırıyor. Mekik çekiyor. Ayakta ve yerde çeşitli hareketler yapıyor.
Ben de onun yaptıklarını yapmak istiyorum ama bunun için daha küçükmüşüm. Hatta bir keresinde bir spor mağazasının vitrininde küçük ağırlıklar gördüm. Annem onlar büyükler için dese de içeri girip sordum.
-İyi günler, bunları ben kaldırabilir miyim?
Satıcı güldü. “Sen biraz daha büyümelisin. Onlar küçük görünse de senin için ağırdır”dedi.

Büyük Öğretmenimiz demiş ki;”çocuklarınıza yüzmeyi, ata binmeyi, ok atmayı öğretin” ben de bu sporlardan birini seçip yapmalıyım sanırım. Aslında yüzmeyi seçebilirim, hem suyu da çok seviyorum.

Dayımla parka geldik. Kaydıraktan kaydım. Yukardaki yatay merdivende asılı olarak yürümeye çalıştım. Ve salıncakta sallandım. Kumlarla oynamayı da ihmal etmedim tabii. Ne hissediyorum biliyor musunuz? Benim de kaslarım dayım gibi güçlü olacak galiba.
Dayım basketbol oynayalım mı biraz diye sordu. Beraber basketbol sahasına geçtik. 2 saat sonunda epeyce yorulmuştum. Eve geldik. Nasıl da açıkmışım. Anneannem yemekte çorba, kavurma ve pilav olduğunu söyledi. Kavurma mı? Ben et sevmiyorum ama dedim. Dayım, “Furkan’ciğim kırmızı et kaslarımızı güçlendiriyor, yemen lazım” deyince ben de kararımdan dönmedim. Güçlü olmaya karar vermiştim bir kere.

Comments (17)

Reply