12Kas
2008
24
Tavşan ile Kaplumbağa

Tavşan ile Kaplumbağa

[audio:tavsan_ile_kaplumbaga.mp3|autostart=yes]

masalı indir

Gönderen : Gül Etkin

Tavşan ile Kaplumbağa

Tavşan ile Kaplumbağa

 

Bir varmış bir yokmuş….herkesten hızlı koşmakla övünen bir tavşan varmış. Bu tavşan, daima kaplumbağanın yavaşlığı ile  dalga geçermiş. Sonunda,  kaplumbağa ona: “Sen kendini  ne sanıyorsun? Tamam, hızlı koştuğun doğru, ama  sen de geçilebilirsin!” diye yanıt vermiş.  Tavşanı gülme tutmuş: “Beni  koşuda geçmek, ha? Kim geçecekmiş? Yoksa sen mi? O kadar hızlıyım ki, kimse beni geçemez! İstediğin  şey üzerine  bahse girerim, kabul ediyor musun?” Kendisine bu derece  tepeden bakılmasından rahatsızlık duyan kaplumbağa,  bu meydan okumayı kabul etmiş. Yarış  parkuru belirlenmiş ve ertesi sabah,  gün doğarken başlangıç çizgisine gelmişler. Kaplumbağa, kaderine boyun eğip yavaş yavaş ilerlemeye başlamış. Tavşan ise uykusuzluktan esneyip duruyormuş. Uykunun ağırlığıyla göz kapakları inen tavşan, rakibinin ne kadar ağır ilerlediğini görerek bir parça kestirmeye karar vermiş. “Sen  rahat rahat git, ben daha sonra, dört sıçrayışta sana yetişirim.” Rahatsız bir uykunun ardından, nihayet sıçrayarak uyanıp gözleriyle kaplumbağayı aramış. Oysa o hala çok yakınındaymış. Henüz yolun üçte birini bile aşamamış.

 

Bunun üzerine, iyice  rahatlayan tavşan,  kahvaltı etmeye yetecek zamanı olduğuna  karar vermiş. Yakındaki  bir tarlada çok güzel havuçlar görmüş ve iştahla  havuç yemeye koyulmuş. Ama  hem çok fazla yediği, hem de güney iyice yükseldiği için,  yeniden uykusu gelmiş.  Yolun yarısına gelmiş olan kaplumbağaya şöyle bir baktıktan sonra, bitiş çizgisine gitmeden önce biraz daha kestirmeye karar vermiş.

 

Onu geçtiğinde kaplumbağanın  yüzünün alacağı şekli düşününce,  gülerek uykuya dalmış. Çok geçmeden  mutlulukla horluyormuş. Güneş  ufuk çizgisine  doğru inişe geçmeye başladığı sırada,  sabahtan beri hedefine  doğru azimle ilerlemekte olan kaplumbağanın parkurun sonuna varmasına bir metreden biraz fazla kalmış. İşte o anda,  tavşan korku içinde uyanıvermiş: Uzaklarda, çok uzaklarda kaplumbağayı görmüş ve koşarak  peşine düşmüş.

 

Uzun bacaklarını ileri geri hızla hareket ettirerek,  dili dışarıda,  çılgınlar gibi koşan tavşan,  kaplumbağaya yetişmek üzereymiş. Biraz daha hızlansa neredeyse başaracakmış. Ama kaplumbağa  bitiş çizgisi olarak kararlaştırılan noktayı henüz geçtiğinden, son hamlesinin bir faydası olmamış. Zavallı tavşan! Yorgun ve onuru  kırılmış olarak, sessizce gülümsemekte olan rakibinin  yanına yığılmış.  Kaplumbağa  ona bakıp şöyle demiş: “Son gülen iyi güler! Hahahaha”…

 

 

Comments (24)

Reply